6. Uluslar Arası Risale’nin Baharı Festivali Başladı

Mukaddes Hz. Abbas ve Hz. Huseyn (Aleyhimasselâm) Türbeleri’nin Sekreterlikleri tarafından organizasyonu ve sponsorizasyonu üstlenilen Seyyidul Murseliyn (*Allah tarafından gönderilen Elçilerin Efendisi) Hz. Muhammed’in (Sallallahu Aleyhi ve Aalihi ve sellem)ve Torunu İmam Cafer-i Sâdık’ın (Aleyhisselâm) kutlu doğumları münasebetiyle bu yıl altıncısı düzenlenen Uluslar Arası “Risale’nin Baharı Festivali” açıldı. Festivalin bu seneki ana teması “Resul-i Azam (Sallallahu Aleyhi ve Aalihi ve sellem) – Rabbani Önderlik ve İnsanlık Risaleti” oldu. 15 Rebiulevvel günü açılışı yapılan festivalin 17 Rebiulevvel gününün sonuna kadar sürdüğü bildirildi.

Açılış töreni 8 Şubat 2012 (17 Rebiulevvel 1433 H.) günü yerel saat ile 15:00’da düzenlenen Festival, Dini Merce’iyet yetkililerinin yanı sıra çeşitli Dini, Akademik ve Basın otoritelerinin geniş katılımı ve; her iki Mukaddes Türbeye, Allah’tan güven ve huzur ortamının bağışlanması niyetleri ve temennileri ile, Usame Abdulhamza adlı Kari’nin okuduğu Kur’an-i Kerim Tilaveti ile başladı. Ardından Mukaddes Hz. Abbas (Aleyhisselâm) Türbesi Genel Yetkilisi Seyyid Ahmed El-Safi’nin açılış konuşmasında Resul-i Azam ve Ehlibeyt (Allah’ın salat ve selâmı onların üzerine olsun) ile hayat bulan, İslam’ın hakiki mirasının diriltilmesinde düşünürlerin ve aydınların rolüne değindi.


Ayrıca El Safi Hz. Peygamber’in (Sallallahu Aleyhi ve Aalihi ve sellem) kişiliğinin kolaylıkla karakterize edilemeyeceğini çünkü Kendisini anlamak için bilimsel ve metodolojik bir çalışmaya gereksinim duyulduğunu söyledi. Ayrıca Kur’an’ın birçok ayette kendisinin hayatından bahsedildiği zaman (o devirde yaşayıp O’nu anlamayanların sözlerinin ve yaptıklarının yüzünden) Hz.

Peygamber’in (Sallallahu Aleyhi ve Aalihi ve sellem) yaşadığı sıkıntılara işaret ettiğini ifade ederek O’nu (Sallallahu Aleyhi ve Aalihi ve sellem) tüm yönleriyle anlamanın basit bir iş olmadığı ve bu hususta gerek duyulan çalışmalara işaret etti.

El-Safi açıklamalarına şu sözlerler devam etti: “Biz, Müslümanlar olarak; çok önemli bir sorumluluk ve son derece mühim bir hakikat ile karşı karşıyayız: Hz. Peygamber’e (Sallallahu Aleyhi ve Aalihi ve sellem)yapıştırılmış olan yaftaları söküp atmamız gerektiği (gerçeği ve sorumluluğu).

Çünkü Hz.Peygamber’in (Sallallahu Aleyhi ve Aalihi ve sellem)sireti açık ve yolu apaydındır, birilerinin iddia ettiği gibi sonradan uydurma/bid’at değildir.” Kur’an’ın bu Mukaddes Şahsiyete son raddesine kadar şan ve tazim etme sebebine işaret eden Safi, bunun nedeninin; Müslümanlara bu kutlu şahsiyete tutunabilmeleri ve kendisinin kutlu siretine tutunarak, meşruiyetin kaynağı olarak O’nu değerlendirebilmeleri için aydınlatmak olduğunu söyledi. Ve O’nu savunulması hususunda hiçbir şekilde gevşek davranmamalıyız. Çünkü bu şahsiyet; Allah (Subhanehu ve Teala) tarafından kucaklanmıştır ve Nebiy-i Ekrem’in (Sallallahu Aleyhi ve Aalihi ve sellem)takipçileri olan bizler de onun algı seviyesine erişmeyiliz. Ve bu ( yani algı düzeyimiz);ancak Kur’an ile kemale erişebilir.”

“Buradan bu Kutlu Şahsiyet’e (Sallallahu Aleyhi ve Aalihi ve sellem)ışık tutma hususunda pay sahibi herkese sesleniyoruz: Kendisinin takipçileri olmamızdan ötürü bu Kendisini (Sallallahu Aleyhi ve Aalihi ve sellem)daha fazla tanımak mecburiyetindeyiz. Ve bu, Hz.Peygamber’i (Sallallahu Aleyhi ve Aalihi ve sellem)üzerine yapıştırılan yaftalardan ve Kur’an’ın metodolojisi ile uyuşmayan her şeyden tenzih etmek ile mümkün olabilir.Bu yüzden; – meşreplerindeki farklılık ne olursa olsun - Müslümanların bu Mukaddes Kişilik (Sallallahu Aleyhi ve Aalihi ve sellem)hakkında kararlı ve ölçülü bir yaklaşım takip etmeleri, O’nu tenzih etmeleri ve bu hususta hiçbir kınayıcının kınamasından korkmamaları gerekmektedir. Hz. Peygamber’e (Sallallahu Aleyhi ve Aalihi ve sellem)aidiyeti bulunan her İslami Düşünür; bu (Mubarek) Şahsiyeti (Sallallahu Aleyhi ve Aalihi ve sellem)(kendi) metodolojisine uygun olarak ifade etmeli ve (o biçime uygun bir kişilik modeli) ortaya koymalıdır.”

El Safi “ Müslümanlar eğer dünyanın farklı bölgelerinde kendilerine karşı başlatılan tüm meydan okumalar ve zorluklara karşı zafer kazanmak istiyorlar ise bu kutlu kişiliğe tutunmak ve çizdiği yoldan gitmeleri gerekmektedir” diyerek Hazret-i Peygamber’in (Sallallahu Aleyhi ve Aalihi ve sellem) kişiliğini tanıma ve yolundan gitme konusunun önemine vurgu yaptı.

Ardından söze festivale katılan akademisyenler adına Irak Yükseköğrenim Ve Bilimsel Araştırma Bakanlığı Araştırma Ve Geliştirme Dairesi Müdürü Sayın Muhammed Sirac devam etti. Konuşmasında Hz. Peygamber’in (Sallallahu Aleyhi ve Aalihi ve sellem) kişiliği ve tüm insanlığı ıslah etmede Kutlu kişiliğinin rolü üzerinde durmanın önemine vurgu yapan Sirac, bunun sebebinin Hz. Muhammed’in (Sallallahu Aleyhi ve Aalihi ve sellem)kutlu doğumunun insanlığın kabileler ve dağınık toplumlar halinde iken insanlığın nurunu hep birlikte yayan ümmete dönüşümünün başlangıç noktası olması gerçeğine dikkat çekti.
.
Ayrıca Sirac şunları sözlerine ekledi :“Bu kutlu münasebetten,festivalden ve bu munasebet ile düzenlenen diğer organizasyonların bize sunduğu fırsattan yararlanarak İslam’a ve Müslümanlara karşı kuşkulu olanlara cevap veren uzun vadeli ilmi ve stratejik planlar yapmalıyız. Zira teknoloji ve bilimsel gelişimin ilerlediği günümüzde,bundan islamı ulaştırma aracı olarak kullanarak yararlanmak yerine bir kısmı islam adına konuştuğunu iddia edip İslam’a zarar veren sözler sarf etmek suretiyle öten bazı garip borazanlara kulak verir olduk.”

“O yüzden içinde bulunduğumuz durumun ihtiyaçlarını karşılamak için bilimsel ve sistematik olan metodoloji seviyesine geçmemiz gerekir. Ve burada da bilimsel kuruşların ve bünyesindeki araştırmacıların görevi küreselleşmenin günümüz gençleri üzerindeki etkilerini araştırıp toplumun davranışlarına, örfüne ve kültürel yapısına olan etkilerini sürekli takip etme görevi ortaya çıkmaktadır.

Şu halde iki ana merkeze odaklanmamız gerekmektedir. Bunlar:

1) Kavramsal Yenilik
2) Teknikte ve Teknolojide Yenilik

“Ayrıca bunların yanı sıra araştırmacı ve eğitimcileri; öğretim metodolojisi, eğitimde inovasyona ve yenilikçiliğe teşvik ederek onları kavramları sadece taşıyıcı bireylerden kavramlara katılım gösteren bireylere dönüştürmeye yardımcı olmak amacıyla kurs imkanları sağlamak (da bir o kadar önemli bir unsur teşkil etmektedir).”

“Günümüz eğitim müfredatı daha önceye kıyasla kültürel açıdan çok boyutluluğu ve öğrencilerin kaderinin gidişatına etki etmesi yönünden çok daha etkili olmuştur. Daha önce değindiğimiz değişikliklerin gerçekleşmesi Hz.Peygamber’in (Allah’ın Salâtı O’na ve Ehlibeyti’ne olsun) kişiliğini tanımaya bağlıdır. Bunun olması için de Hz.Peygamber’in (Allah’ın Salâtı O’na ve Ehlibeyti’ne olsun) kutlu şahsiyetini ve siretinin analizini yapan araştırmalar,doktora tezleri,akademik çalışmalar yapılması ve konferanslar düzenlenmesi gerekmektedir.”

“Bu münasebetle tüm islam ülkelerinde şunlara benzer türden adımlar atılmasını temenni ediyoruz.” Diyen Sirac aşağıdaki örnekleri saydı:

1- Tarih kayıtlarına yeniden bakılarak Hz. Peygamber’in (Sallallahu Aleyhi ve Aalihi ve sellem)kişiliğini kötüleyen tüm sözlerin ortadan kaldırılarak kutlu Sireti’nin yeniden yazılması ve bu hususa özellikle de okullardaki eğitim müfredatlarında dikkat edilmesi gerekmektedir. Ayrıca İslami müfredat tüm bilimlere katılmalı ve teknoloji ile bilimin, günümüzde ulaştığı ilerlemeler ile zıtlaşmayacak ya da ters düşmeyecek bir biçimde düzenlenmelidir.

2- Uydu kanalları,yerel kanallar vb. tüm görsel ve yazılı basın öğelerine; Kutlu Doğum (Milad-i Nebevi- i Şerif) ile ilgili tüm faaliyetleri yayınlama ve konuyla ilgili olarak, sadece bi’set’in yazılı tarihinin anlatısı ile yetinmeyen, ciddi programlar yapmakla görevlendirilmelidirler.

3- Hz.Peygamber’in (Allah’ın Salâtı O’na ve Ehlibeyti’ne olsun) Kutlu Doğumunda; Kendisi’nin (Allah’ın Salâtı O’na ve Ehlibeyti’ne olsun) Pâk Sireti örnek alınarak, bu yüce ve mubarek olayın anılması şerefine çalışanların maaşları yükseltilmeli ve, tüm yoksullar ile ihtiyaç sahiplerine bu kutlu münasebet dolayısı ile yardım edilmelidir.”

Konuyla ilgili açıklamalarına devam eden Sirac, yapılan çalışmalar hakkında şu beyanatlarda bulundu: “Festivalin ikinci günü içinde yapılacak akademik konferans için bir dizi araştırma ve çalışma, “6. Risale’nin Baharı Festivali” Hazırlık Komitesi'ne gönderildi.” Çalışmaların yurtdışı ayağı Sudan,Fas,İran,Endonezya,Malezya ve Fildişi Sahili’nde bulunan akademik yapılar tarafından hazırlanarak gönderildiğini kaydeden Sirac; yurtiçi ayağında da Irak Üniversiteleri olan “Bağdat Üniversitesi,Wasit Üniversitesi,Kufe Üniversitesi, Kerbela Üniversitesi, Kadisiye Üniversitesi,Babil Üniversitesi” Üniversitelerin yanı sıra Teknik Eğitim Kurulu (bilimsel bir üstyapı – ç.) ve Şeyh Tusi Medresesi tarafından yapılarak söz konusu komite’ye yollandığını ifade etti.Sirac; iki oturum boyunca 20’den fazla araştırman sunulacağını ifade ederek, sözü geçen araştırmaların aşağıdaki 6 başlık altında toplandığını ifade etti:

1- Siret-i Nebevi Işığında İnsan Hakları

2- Çağdaş Siret-i Nebevi Okumaları / (Hz.Peygamber’in Hayatının günümüz perspektifinden incelemeleri)

3- İslam Risaleti’nden Önce Toplumsal Düzen

4- Evrensel Muhammedi Mesaj/Risale

5- Dünya Üzerindeki İslami Söylemleri Birleştirme Yolları

6- Deneysel Bilimlere Yönelik Nebevi Deliller

Ardından, Şair Rıza Hafaci’nin fasih bir Arapçayla okuduğu şiir ile süren festival; yurtdışından katılan heyetlerin adına Sudan Heyeti Başkanı Prof. Muhammed Nur Ez-Zakî’nin yaptığı konuşma ile devam etti. Prof. Zaki konuşmasında Müslümanların; Kur’ân-ı Kerîm’i, Hanif İslam dininin öğretilerini ve Hz.Peygamber’in (Sallallahu Aleyhi ve Aalihi ve Sellem) getirdiği öğretilerini tanımaları gerektiğini ifade etti. Bu gerekliliğin sebebine işaret eden Prof. Zaki; Kur’an’ın çok açık bir biçimde Kendisi’nin (Sallallahu Aleyhi ve Aalihi ve Sellem) Kerim makamına işaret ettiğini ve hayata bu şekilde yaklaşmaktan uzak olup farklılaşmanın ümmeti şu an içinde bulunduğu duruma getirdiğini ifade etti.
Konuşmasında İslam Ümmeti’nin Birlik olmasının ve dağılmaktan kaçınılmasının önemini vurgulayan Prof. Zakî;Ümmetin tek bir vizyonunun bulunması gerektiğini, bunun da Ümmetin Birliğinin sağlanması ve sürdürülmesi olduğunu ifade etti.Bu vizyonun tohumlarının bu günden itibaren ekilmesi gerektiğini ifade eden Prof.Zakî,; İnsani, İslami kavramlar ve Ümmetin ayağa kalkması için çaba sarf eden pâk komutanları – hangi mezhepten olurlarsa olsunlar yine de onlara uyarak - siretini anlamlandırma çalışmalarının oluşturduğu (verimli toprağın) üstüne yapılması gerektiğini ifade etti.

İmam Huseyn’in (Aleyhisselam) kıyamı ve “Şüphesiz Dedemin dinini islah etmek için ihrac ettim/ ayaklandım” sözü ile konuşmasına devam eden Prof. Zaki sözlerine şöyle devam etti: “Bu günlerde gözlemlediğimiz Arap Baharı olarak da adlandırılan; (toplumsal) hareketlerin, değişimlerin ve ayaklanmaların tümünde İmam Huseyn (Aleyhisselam) ortaktır. Çünkü hepsinin tek bir hedefi var, o da:her türlü zalim ve zorba düzenden özgür olmak.”

Akabinde festival Halk şairi Ebu Muhammed El Miyahi’nin Şiiriyle sürdü. Sonrasında festival; İnşad Er-Rawzeteyn adındaki grubun okuduğu nebevi ilahi ve dini marşlarla devam etti.

Ardından hazır bulunanlar; festival kapsamında düzenlenen ve bu sene çocuklar için ücretsiz bir çizim stüdyosunun da bulunduğu sanat sergisinin açılışına katılmak üzere serginin kurulum yeri olan, her iki Harem-i Mutahhâr arasındaki meydana yöneldiler.

Gerçekleşmesinden bu yana 14 asır geçmesine rağmen insanlığa hiç bağışı kesilmeyen Huseyni Devrim; dil,ırk,renk farkı gözetmeksizin, insanlığın tümüne zulme karşı savaş hususunda, gerçeği ortaya koyma ve yalanları ortadan kaldırmaya yönelik mücadelede, bitmez tükenmez bir şekilde katkıda bulunmakta ve yardımda bulunmaktadır. Huseyni devrimin eserlerini ve etkilerini beyan etmek ve toplumun genelini, dini ve fikri açıdan bilinçlendirmek için; Mukaddes İmam Huseyn ve Hz.Abbas (Allah’ın selamın onların üzerine olsun) Türbeleri tarafından (belirtilen gayeler çerçevesinde) her sene birçok festival ile dini ve kültürel faaliyet düzenlendiğini sitemizi ziyaret eden değerli konukların bilgisine sunarız.
























Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: