Yüce Dini Merceiyet’ten Irak’taki su kıtlığı sorununa ket vuracak su politikası konulması, barışçıl toplumsal yaşamın güçlendirilmesi ve sığınmacıların bölgelerine dönebilmeleri için çalışma çağrısı

Yüce Dini Merceiyet, Irak’ta gitgide büyüyen su kıtlığı sorununa ket vuracak yeni bir su politikası üretilmesi talebinde bulundu. Yüce Dini Merceiyet ayrıca Irak’ı oluşturan unsurların birbirine kenetlenmesini ve aralarındaki kardeşlik ile sevgi bağlarını güçlendirip barış içerisinde bir arada yaşam kültürünü yayma konusunun ciddiyetle düşünülmesi ve bunun için hızla çaba harcanması çağrısında bulundu. Yüce Dini Merceiyet buna ek olarak sığınmacıların bölgelerine geri dönebilmeleri, onlara saygın bir yaşam temin edilmesi ve karşılaştıkları zorlukların kolaylaştırılması için ciddiyetle çalışılması çağrısında bulundu.

Yüce Dini Merceiyet temsilcisi Seyyid Ahmed Safî (İzzeti daim olsun) tarafından Hz. İmam Huseyn’in (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Mukaddes Ziyaretgâhı’nda 5 Rebiülevvel 1439 (24 Kasım 2017) tarihinde kıldırılan Cuma namazının ikinci hutbesinde iki hususa değindi.

İlk husus şöyleydi:

“Memleketin kaynaklarının korunması zorunludur.Herkesin bildiği üzere memleketimiz; Allah-u Teâlâ’nın fazlı ile çok sayıda nimet ve kaynaklar bağışladığı ülkelerdendir. Bu kaynaklardan en önemlilerinden biri de sudur. Hayatın her alanında bu kaynağın ne denli önemli olduğu herkesçe bilinmektedir.”

“Bu yüzden bu kaynak üzerinde – gerek planlama gerekse de araştırma (yönüyle olsun – çalışan kimselerin bu konuya büyük önem vermeleri zorunludur. Zira bizlere ara ara memleketteki su konusuna dair iç rahatlatmayan bilgiler gelmektedir.”

“Bazı bölgelerin içime elverişli su yoksunluğu çekmesinin yanı sıra (başka) bazı bölgelerdeki tarımsal aranlar ve hayvansal kaynaklar açısından gerçek tehditler vardır.Bundan dolayı net ve problemin büyüklüğü ile aynı çaplı bir su politikasının devreye konması gerekmektedir. Devlet bunu üstlenmeli ve gerek ülkenin dört bir yanındaki suyu koruyacak planlar olarak olsun gerek makul su oranlarının korunabilmesine yönelik depolama ve çoğaltma (yöntemleri) ile olsun gerekse de bazen yaşanan israf ya da kötüye kullanım yönüyle olsun (bu politikayı aktif bir şekilde hayata geçirmelidir).”

“Bu kaynağı korumak gerek kurum gerekse de birey olsun herkesin sorumluluğudur. Bu yüzden herkesin üzerine düşen bu konuyu ciddiyetle ele almaktır.”

İkinci husus ise şöyleydi:

“Allah’a hamd olsun; tüm sınıflarıyla aziz savaşçıların pazuları ve kanları (sayesinde) memleket DAİŞ (DEAŞ,IŞİD) terörünün hastalığından kurtulmak üzere.”

“Yüce Allah’tan memleketin genelinde güvenliği ve asayişin iyiye gitmesini sağlamasını niyaz ederiz.Toplumun birbirine kenetlenmesini korumak, kardeşlik ve sevgi bağlarını güçlendirmek ve “Toplumun tüm unsurları arasında barış içerisinde bir arada yaşam kültürünü yaymak için ciddiyetle düşünülmesi ve bunun için hızla çaba harcanması zorunludur.”

“Bunun öneminin ne kadar büyük olduğu aşikârdır. Üstelik herkesin sorumluluğudur da.”

“Bu işin bir yanı. İşin öbür yanı da (şu): Sığınmacıların bölgelerine geri dönebilmesi, bölgelerinin imarı, onlara saygın bir hayat sağlanması ve yüzleştikleri zorlukların kolaylaştırılabilmesi için de ciddiyetle çalışılması gerekmektedir.”
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: