Sünni Vakfı Yazma Eserleri Evi Merkezi Müdürü: Mukaddes Hz.Abbas (O'na selâm olsun) Türbesi ile ümmetin mirasını korumaya yönelik ikili işbirliğini derinleştirmeye kararlıyız”

Geçtiğimiz günlerde Mukaddes Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi Yazma Eserlerin Onarımı Merkezi tarafından Sünni Vakfı’na bağlı Yazma Eserler ve Belgeler Evi Merkezi personeline yönelik düzenlenen yazma eserlerin onarım ve restorasyonu konulu kursu düzenlenmişti. Kursun düzenlenmesine önayak olan Sünni Vakfı Konseyi Yazma Eserleri ve Belgeleri Evi Merkezi Müdürü Dr. Abdurrezâk Ahmed el-Harbî akabinde Mukaddes Türbe’yi ziyaret etmekle şereflendi. Kendi gözetiminde düzenlenen on günlük kurs ile ilgili bir açıklama yapan Dr. Harbî şunları söyledi: “Mukaddes Hz.Abbas (O'na selâm olsun) Türbesi’ne bu alanda (ümmetin mirasının korunması) işbirliği çerçevesinde açılmak konusunda açığız. Yazma eserlerin korunması ve kalıcılığını koruma alanında ikili işbirliği ve çalışmayı derinleştirmeye de kararlıyız. Çünkü bunlar ümmetin mirasıdır.”

“Bu köklü ve gelişmiş merkez ile; Mukaddes Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi Kütüphanesi’ne bağlı Yazma Eserleri Onarım Merkezi ile bağları sürdürmek için çabalamaktayız. Aynı şekilde bünyesinde çalışanların deneyimini edinmek için de çalışacağız. Zira bu alanda büyük ve ileri düzey adımlar atmışlardır. Biz de Sünni Vakfı Konseyi’nde (Dîvanı’nda) Yazma Eserleri Merkezi’nde iki sene önce çalışmalara başladık. Oysa Mukaddes Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi’ndeki Yazma Eserler Merkezi yıllar önce çalışmalarına başladı ve geniş çaplı bir deneyim edindi. Bu yüzden de bizler onlardan öğreniyor ve şu ana dek ulaşamadığımız öncü deneyimlerinden ediniyoruz.”

Dr. Harbî ziyaretinin sonunda şunları söyledi: “Bu mukaddes mekânı ziyaret etmek bizim için büyük bir şereftir. Bu mukaddes şehirdeki sevgili kardeşlerimizle buluşmak, Mukaddes Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi’nin yazma eserlerin yazma eserlerin onarımı ve restorasyonunda kazandığı öncü deneyim ile büyük adımları görmek ve ümmet tarihindeki en değerli varlık olan yazma eserine yeniden hayat verilmesi için çalışmak da ayrı bir şereftir.”

“Atalarımızın Tatarlardan, Hulagûlerden ve sömürgecilerden kurtardığı yazma eserlerinin bizim elimizde telef olması ayıplanacak iştir. O yüzden de bu öncü proje zimmetimizde olanları korumakta ve ümmetin mirasını eskiden olduğu haline getirmektedir.”