Mukaddes Hz. Huseyn ve Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbeleri’ne bağlı Irak’ta ve İslam Âleminde Huseynî Matem Ayinleri Bölümü merasimler ile ilgili olarak Uluslararası El-Kefîl Ağı’na şunları söyledi: “ ‘Muharrem’in daha küçük hali’ olarak da adlandırılan Fatımî Hüzünler Mevsimi’nde Matem Alaylarının inişi şahadet hatırası olan Cemâziyelevvel ayının on üçüncü gününden önce başlıyor ve üçüncü rivayet gününe kadar devam ediyor. Matem alaylarının yoğunluğu bu acı hatıraya tevafuk eden Cuma geceleri ve günlerinde zirveye ulaşıyor. Bu (süreçte) Mukaddes Kerbelâ içinden ve dışından matem alayları Hz.İmam Huseyn’in ve Kardeşi Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) Mukaddes Ziyaretgâhları’na yürümektedir. Bu eskiden beri yapılagelen bir gelenektir.Bölümümüz mensupları da onların (matem alaylarının) hareketini organize etmek için çalışmaktadır. Matem alayları Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Mukaddes Ziyaretgâhı’nın Kıble Kapısı’ndan girip taziyelerini sunduktan sonra Beynel-Haremeyn-i Şerîfeyn Meydanı’ndan geçerek musibetin sahibinin yerine, bu günlerde taziye sunulacak olanın mekânına; yani Ebu Abdullah Hz.İmam Huseyn’in (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Mukaddes Ziyaretgâhı’na doğru hareket etmektedir. Matem alaylarına ziyaretçi grupları da eşlik etmektedir.”
Dünyanın dört bir yanında yer alan Ehlibeyt (Allah'ın selâmı hepsine olsun) aşıkları ve Ehlibeyt’in (Allah'ın selâmı hepsine olsun) izinden gidenler; her yıl Hz. Resûlullah’ın ciğerpâresi Hz. Fatıma Zehrâ’nın (Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin) şahadeti faciasını anmaktadır. Hz. Fatıma Zehrâ’nın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) tam şahadet tarihi hakkında birçok rivayet yer almaktadır. Bu da Hz.Zehrâ’nın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) yaşadığı mazlumiyeti ve eziyeti göstermektedir. Zira Hz. Zehrâ, Eşi Müminlerin Emîri Hz.İmam Ali’ye (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) kabrini gizlemesini ve O’na zulmeden ya da hakkını gaspedenlerden hiçbir kimsenin cenazesine gelmemesini vasiyet etmiştir. Bir rivayete göre Hz. Zehrâ (Allah'ın selâmı üzerine olsun) şehîde olduğunda on sekiz yaşındaydı.