Yüce Dini Merceiyet kamu hizmetleri sunmada başarının en önemli faktörleri ve unsurlarını belirledi

Yüce Dini Merceiyet kamu hizmetlerini sunmada asgari başarı sağlamanın en önemli faktör ve unsurlarını belirledi.

Yüce Dini Merceiyet temsilcisi Seyyid Ahmed Safî (İzzeti daim olsun) ; 20 Temmuz 2018 (6 Zilkâde 1439) Cuma günü Hz. İmam Huseyn’in (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Mukaddes Ziyaretgâhının ana avlusunda kıldırdığı Cuma namazının ikinci hutbesinde konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

İlk husus: Hizmet etmeye çalışan kimse mutlaka hizmet etmek istediği şeyi bilmelidir. Bu aşikar işlerdendir. Herkes her hizmeti sunmaya çalışamaz; bu imkansızdır. Öyleyse mutlaka hizmet etmeye çabaladığı şeyi bilmelidir. Ben tıp bilmiyorken tıbbi hizmet sunmaya girişemem. Hizmetin niteliğini bilmeden toplumun bir kesimine hizmet sunmaya girişemem. Öyleyse mutlaka yapmak istediğim şeyi biliyor olmam gerekir ki bu girişimde bulunduğumda ya da iddiamı yerine getirdiğimde iddiam doğru olsun. Çünkü (o zaman) hizmetini sunmak istediğim şey içimde (nezdimde) var olan bir şeydir,onu biliyorumdur ve ona vakıfımdır.”

“Eğer hizmeti yapabilecek kabiliyetim, yeteneği yoksa ondan söz etmem. Çünkü hizmet bir slogan değil; pratik gerçeklere dayalı bir meseledir. Mutlaka biliyor olmam gerekir ki iyi bir şekilde hizmet edebileyim. Yoksa bu girişimimin iyiliğinden çok kötülüğü dokunacaktır.”

İkinci husus: Eğer hizmet etmek istiyorsam mutlaka bana hizmette yardımcı olacak ve istediğim şeye hizmet edecek iyi araçlardan yardım almalıyım.”

Üçüncü husus: Hizmet etmek istediğimde mutlaka zaman ve mekân faktörlerini önüme koymalıyım. Zaman açıkken (ucu açıkken) hizmet etmem mümkün değildir. Mutlaka zaman açısından bir tavan olmalıdır ki o hizmeti gerçekleştirebiliyor muyum gerçekleştiremiyor muyum bileyim. Zaman işlerini ayarlamak; beni daha fazla hizmete teşvik ve hizmeti daha çabuk yapmak için önemlidir. Dikkat ediniz (buna): Bir adam çölde bir kuyunun yanından geçmiş. İçinden ‘Kurtarın beni, kurtarın beni’ diyen bir adam sesi duymuş. Bakmış, içeride bir adam olduğunu görmüş. ‘Neyin var?’ diye sormuş. Adam da ‘Kurtar beni’ deyince ‘Ben şehre gidip ip getirene kadar sabredebilir misin?’ diye sormuş. Adam ‘Bu iyi bir soru değil. Sabretsem de etmesem de kuyudayım zaten. Şehre git ve elini çabuk tut; ip getir kurtar beni…’ İşte mesele karşınızda, soru sormaya gerek yok. (Adamın sabredebilir misin diye sormasına gerek olmadığı gibi. Editör)… Öyleyse zaman faktörü önemlidir. Bana hizmet etmek istiyorsun, beni kurtarmak istiyorsun; git ip getir ve elimden tut kurtar. Zaman faktörü ( ve bu faktörü gözetme ile) hizmet gerçekleşinceye kadar hizmet etmen (istenir).”

Dördüncü husus: Daha önemli olan da budur… Hizmet etmek isteyen ile ona hizmet etmek istediği kimse arasında güvenin meydana gelmesi zorunludur. Şimdi tıbbi olarak hizmet etmek istediğim on hasta olsun. Mutlaka ben onlara, onlar da bana güvenmelidir ki birbirimize yardımcı olabilelim. İstenen hizmet; iki taraf arasında güven yörüngesi etrafında döner. Bu güven de iki taraf arasında amacı gerçekleştirir. Hizmet slogan değil; pratik gerçeklerden ibaret olan bir meseledir. ‘Allah falanca doktoru hayırla mükafatlandırsın; bana hizmet edip tedavi etti’ derim. (O) ne dedi peki? ‘İyileştirmek için şu işi yapacağım’ dedi… Hizmet iştir, slogan değil.”

“Bu dört husus; asgaridir (gerçekleşmesi için gerekenin en azıdır, minimumdur). Her birimiz doğru bir yöntemle, o zikrettiğim hususlarla hizmet etmek ister.”
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: