Mukaddes Hz. Kazımeyn (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) Türbesi Şeyh Mufîd, üstadı İbn-i Kavleveyh ve Hoca Nasreddin-i Tûsî’nin (Allah Onlar’ın makamını yükseltsin) kabirlerinin pencereliklerinin açılışını gerçekleştirdi

Mukaddes Hz. Kazımeyn (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) Türbesi, Allah-u Teâlâ’nın en büyük bayramı Gadîr-i Hum Bayramı hatırası münasebetiyle önemli bir açılış gerçekleştirdi. Mukaddes Hz. Kazımeyn (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) Türbesi; mubarek türbede yatan büyük ulemâ Şeyh Müfîd, üstadı İbn-i Kavleveyh ve Hoca Nasireddîn et-Tusî’nin (Allah Onlar’ın makamını yükseltsin) kabirleri için üretilen iki yeni pencereliklerin açılışını gerçekleştirildi. Mukaddes Hz. Kazımeyn (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) Türbesi ile yapılan anlaşma sonucu Mukaddes Hz. Abbas (Allah’ın selâmı üzerine olsun) Türbesi’ne bağlı “Sekkâ” Mukaddes Ziyaretgâhlar için Pencerelikler ve Kapılar üretim Fabrikası tarafından üretilen pencereliklerin kurulum ve yerleştirilmesi çalışmalarına geçen gün başlanmıştı. Çalışmalar tamamlandıktan sonra Gadîr-i Hum hatırası münasebetiyle açılış yapılarak pencereliklerin üzerindeki perde kaldırıldı.

Açılışa Mukaddes Hz. Abbas (Allah’ın selâmı üzerine olsun) Türbesi Genel Sekreteri Seyyid Muhammed Uşeykar (Başarısı daim olsun), yönetim kurulu üyeleri, Yüce Dini Merceiyet’in Kâzimiyye şehri temsilcisi Şeyh Huseyn Âl-i Yasîn (Başarısı daim olsun) ve çok sayıda mukaddes mekânlar temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda dini şahsiyet, toplumun önde gelen ismi, hükümet yetkililerinin katıldığı açılış; Hz.İmameyn-i Kâzımeyn’in (Hz.İmam Musa Kâzım ile Hz.İmam Muhammed Cevâd - Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) Mukaddes Ziyaretgâhı’nın ana avlusunda düzenlenen Gadîr-i Hum Bayramı kutlama töreninde yapıldı. Hz.İmameyn-i Kâzımeyn’in (Hz.İmam Musa Kâzım ile Hz.İmam Muhammed Cevâd - Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) Mukaddes Ziyaretgâhı’nın hizmetkârlarının düzenlediği törene ziyaretçiler de yoğun ilgi gösterdi.

Mukaddes Hz. Abbas (Allah’ın selâmı üzerine olsun) Türbesi’ne bağlı “Sekkâ” Mukaddes Ziyaretgâhlar için Pencerelikler ve Kapılar üretim Fabrikası tarafından yapılıp tamamlanan bu mubarek çalışma; yeni ve estetik dokunuşlar ve birbiriyle de bu büyük İslamî sanat eserinin büyüleyici çekiciliği ile de uyumlu yeni İslamî motifler içeriyor.

Kur’ân-i Kerîm tilaveti ile başlayan törende Mukaddes Hz. Kazımeyn (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) Türbesi Genel Sekreterliği bir konuşma yaptı. Genel Sekreter Dr. Cemâl Abdurresûl Debbağ’ın yaptığı konuşmada şunlar geçti: “Gadîr-i Hum olayına vakıf olan kimse; o hadisenin felekten bir gün değil; bir günde meydana gelen bir felek olduğunu anlar. Bunu tanıyan ve bunun hakkını tanıyan kimse iki yurtta da kazanır. Bundan cahil olan kimse ikisinin de dibini boylar.”

“Din; kemaline Gadîr olayı ile ulaşmış olduğuna göre Gadîr tüm ümmet için kemâl yörüngesi ve müşrikler, kafirler ve onların adetlerine göre gidenler için bitirici darbe olacaktır. Aynı zamanda da nefisleri aldatıp kendi nefsini de aldatan ve hakikatleri çarpıtan kimseler için kapıları kapatan olacaktır.”

“Gadîr olayı (aslında) Müminlerin Emîri (O’na selâm olsun) var olduğu için var olmuştur. Çünkü; semavî iradenin O’nu bu ümmet için Hz. Resûlullah’tan (Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin) sonra komutan ve yönetici seçmesinin esas sebebi O’nun ulvî makamıdır.”

“Biz bu pek uğurlu günde kutlama yapıyor ve sevinçler içerisinde bulunduğumuz boşlukları dolduruyorken; iki velâyet pencereliğinin açılışını yaparak sevincimize sevinç katılmaktadır. Bunların ilki Şeyh Mufîd ve üstadı İbn-i Kavleveyh’in (Allah ikisine de rahmet eylesin) ; ikincisi de Şeyh Hoca Nasireddin et-Tusî’nin (Allah Ona rahmet eylesin) pencereliğidir. (Böylelikle) yattıkları yerler hak ettikleri ve müminleri sevindiren bir şekilde süslenmiştir. Üretimleri Mukaddes Türbe tarafından karşılanmış ve Mukaddes Hz. Abbas (Allah’ın selâmı üzerine olsun) Türbesi’ne bağlı Sekkâ Fabrikaları’nda yapılmıştır.”

Ardından Şeyh Udey el-Kazımî kürsüye çıkarak münasebet ile ilgili dini bir seminer verdi. Maide Sûresinin 67. Ayet-i kerimesinde geçen ‘Ey Peygamber, bildir, sana Rabbinden indirilen emri ve eğer bu tebliği îfâ etmezsen onun elçiliğini yapmamış olursun…’ ayetini ve bu kuşku götürmez Gadîr-i Hum olayı ile ilgili geçen hadislere değinen Şeyh Kazımî; bu hadisenin Hz.İmam Ali b. Ebî Talib’in (O’na selâm olsun) İmamet makamını kuşkusuz bir şeilde açığa çıkardığını ve Gadîr-i Hum günündeki toplanışta yapılan çağrının da tüm beşeriyete yönelik mukaddes şeriatının bir parçası ve ilahi bir vaad olduğunu belirtti.

Değerli alim Kazımî bu vaadin de vaatlerin en şereflilerinden olduğu ve Müslüman insanın kendisini bu vaade vefâ ederek vera ile (haramlardan kaçınma ile), içtihad ile (Allah yolunda gayret sarfederek) iffet ile ve istikamette kalarak (ayağı kayıp yalpalamadan doğru yolda ilerleyerek) kendisini korumaya muhtaç olduğunu ifade etti.

Yüce Dini Merceiyet’in Mukaddes Kâzımiyye şehrindeki temsilcisi Şeyh Huseyn Âl-i Yasîn de bu münasebetle bir konuşma yaptı. Şeyh Âl-i Yasîn konuşmasında şöyle dedi: “İnançlarını açıkça ifade edip namazlarını ve ayinlerini eda etmelerini ve Allah’ın kendi adının anılmasına izin verdiği haneleri imar etmelerini kolaylaştırarak müminleri sevindiren Allah’a hamdolsun. Yüce Allah’tan burada toplanan ve O’nun (yaşatılmasını istediği) işleri yaşatan sizleri muvaffak kılmasını niyaz ederiz.”

“İki yeni pencereliğin üretilmesi; baştan sona kadar Iraklı ellerle yapılmıştır. Bu da Yüce Allah’ın bize olan nimetlerindendir. Sizlerin de bildiği üzere; Hz. Resûlullah’ın (Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin) en büyük ayrıcalığı ve en özel kılan şey; O’nun ilminden, aklî potansiyelinden ve pâk nefsinin sıfatlarındandır. Hz.Ali (O’na selâm olsun) de bunlarla İmam kılınmıştır. Şeyh Mufîd de ulemâmız da bunlarla; ilimleri ile, hilimleri ile ve takvaları ile büyük kimseler olmuştur.Bizler de dinlerini koruyup ahretleri için çalışan ve dünyadan da süslerinden da uzak duran ulemamız ve fakihlerimiz ile beraberiz. Öyleyse üzerimize düşen; Sakaleyn’e ( Hz. Resûlullah’ın - Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin – bıraktığı iki ağır emanet) sıkı sıkıya tutunup daha fazla iman edip salih amel işlemektir. Yüce Allah’tan hak üzere sebât niyaz ederiz. Çünkü Ali Hak ile; Hak da Ali ile beraberdir.”

Törende Hz.Ebulfazl Abbas’ın (O’na selâm olsun) hizmetkârlarından Şair Hacı Ali Saffar el-Kerbelâî de mubarek münasebet ve Ehlibeyt (Hepsine selâm olsun) velâyeti ile ilgili “Cûd-ul Gadîr” isimli kasidesini okudu.

Ayrıca Hz.İmameyn-i Kazımeyn’in (Onlar’a selâm olsun) hizmetkârı Ehlibeyt (Hepsine selâm olsun) meddâhı Kerrar Kazımî de Hz.İmameyn-i Kazımeyn’in (Onlar’a selâm olsun) ziyaretçisi müminlere neşesine neşe katan bir ilahi okudu.

Tören sonunda açılışı yapılan iki pencereliğin anahtarları; Mukaddes Hz. Abbas (Allah’ın selâmı üzerine olsun) Türbesi Genel Sekreteri Seyyid Muhammed Uşeykâr (Başarısı daim olsun) tarafından Mukaddes Hz. Kazımeyn (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) Türbesi Genel Sekreteri Dr. Cemâl Abdurresûl Debbağ’a (Başarısı daim olsun) teslim edildi.
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: