Dördüncü yılında: Beynel-Haremeyn-i Şerîfeyn Bölümü’nde Hz.Rukayye (O’na selâm olsun) Sofrası…

Hz.Rukayye’nin (O’na selâm olsun); Pâk Nübuvvet Hanedânı Ehlibeyt’in (Hepsine selâm olsun) dostlarının gönlünde büyük ve özel bir yeri vardır. Zira küçük yaşında musibeti yaşamış; Babası Şehitlerin Efendisi Hz. İmam Huseyn’in (O’na selâm olsun) kesik başını gördükten sonra şehide olmuştur.

Bu acı dolü münasebeti anmak için 4 Safer 1440 (14 Ekim 2018) Pazar günü akşamı özel bir program düzenlendi. Seyyide Rukayye (O’na selâm olsun) Sofrası adı verilen bu program; Hz. Rukayye’nin (O’na selâm olsun) hatırasını yaşatma, yapılan ikramın sevabını Hz.Rukayye’nin (O’na selâm olsun) ruhuna hediye etme ve Hz.Rukayye’nin (O’na selâm olsun) şefaati vesilesiyle Allah-u Teâlâ’nın duaları kabul etmesi, ihtiyaçları karşılaması ve dilekleri gerçekleştirmesi için düzenleniyor.

Bu yıl dördüncüsü düzenlenen bu program; Kur’ân-i Kerîm tilaveti ile başladı. Büyük Karî Hacı Mustafa Sarraf’ın dinleyenlere huzur veren güzel Kur’ân-i Kerîm tilavetinin ardından Şair Muhammed el-Fatımî minbere çıkarak Hz. Rukayye ve Hz.Rukayye’nin (O’na selâm olsun) o şer yolu yaratıkların eliyle çektikleri zulümleri anlatan bir şiir okudu. Ardından iki Mersiyehan Hamîd et-Tuveyrîcavî ve Hamîd et-Temîmî Hz.Rukayye’nin (O’na selâm olsun) yaşadığı musibet hakkında mersiyeler okuyarak toplantıda bulunan herkesi ağlattı. Programın kapanışında Ehlibeyt (Hepsine selâm olsun) taraftarlarını son derece etkileyen Hz. Rukayye’nin (O’na selâm olsun) şahadeti faciasını canlandıran bir tiyatro gösterisi yapıldı ve ardından ikram yemekleri dağıtılmaya başladı. Allah-u Teâlâ’dan dertlerinin, ihtiyaçlarının Hz.Rukayye’nin (O’na selâm olsun) şefaati vesilesiyle karşılanmasını isteyen Ehlibeyt (Hepsine selâm olsun) dostları ve özellikle hanımlar ile çocuklar sofranın etrafında kalabalık oluşturdu. Programda açılan bu sofra yeşil renkli bir sofra. Sofranın üzerinde birtakım küçük dikenler yer alıyor. Bu dikenler; Hz. Rukayye’nin (O’na selâm olsun) Aşûra gününde ayağına batan dikenleri sembolize ediyor. Sofrada ayrıca kandiller ve mumlar da yer alıyor.

Rivayetler Hz. Rukayye’nin (Allah'ın selâmı üzerine olsun) şahadetini şöyle anlatıyor: Ehlibeyt (Allah'ın selâmı hepsine olsun) hanedânından sağ kalanlar esir edilip Şam’a getirilmelerinin ardından Şam harabelerinde bir süre tutuldular. Harabelerde kalındığı sırada Hz. Rukayye (Allah'ın selâmı üzerine olsun) uykusunda Hz. Huseyn’i (Allah'ın selâmı üzerine olsun) gördü. Uykusundan uyanınca şöyle dedi: “Babam Huseyn nerde? Ben onu uykuda çok tedirgin olmuş gördüm.” Kadınlar bunu duyunca ağlamaya başladı. Çocuklar da onlarla ağlamaya başlayınca ağlayış sesleri yükseldi. Melun Yezîd bunu duyduğunda uykusundan uyandı ve “Ne oluyor?” diye sordu.

Etrafındakiler de olanı biteni araştırıp ona bildirdiler. O da başı Hz. Rukayye’ye (Allah'ın selâmı üzerine olsun) götürmelerini emretti. Onlar da mubarek başı alıp O’nun kucağına attılar. O “Bu ne?” diye sordu. “Babanın başı” dediler. Yüksek sesle feryat etti, ağladı, inledi, içini çekti ve pâk canı bedeninden ayrılıp Yüce Rabbi’nin katına yükseldi. Şehîd olduğu yerde yani Şam harabelerine defn edildi.

Bazı rivayetler şehîd olduğu sırada yaşının üç, bazısı dört, bazısı da daha büyük olduğunu söylemektedir. “Mealiyyus-Simtayn” kitabının yazarı Haşimoğulları’na mensup olup Hz. Huseyn’in (O'na selâm olsun) katlinden sonra şehîd olan ilk kişinin kızı Hz. Rukayye (Allah'ın selâmı üzerine olsun) olduğunu söylemiştir.

Kabr-i Şerîfi Şam’daki Emevî mescidinin yaklaşık 100 m uzağında Firdevs Kapısı’nda yer almaktadır. Bu kapı Şam’ın birçok kapısı arasında meşhur olan bir kapıdır ve çok eskidir.
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: