Yüce Dini Merceiyet’in Cuma hutbesinde üzerinde durduğu en önemli noktalar…

Yüce Dini Merceiyet geçtiğimiz Cuma günü Mukaddes Kerbelâ’da kılınan Cuma namazının ikinci hutbesinde toplumun ahlak ve birey yetiştirme açısından içinde yaşadığı gerçek duruma değinen birçok hususun üzerinde durdu.

Yüce Dini Merceiyet temsilcisi Seyyid Ahmed Safî (İzzeti daim olsun) ; 11 Ocak 2019 (4 Cemâziyelâhir 1440) Cuma günü Hz. İmam Huseyn’in (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Mukaddes Ziyaretgâhının ana avlusunda kıldırılan Cuma namazının ikinci hutbesinin en önemli noktaları şöyle:




    • - Aile olmazsa olmaz bir çekirdektir ve başlangıç da ondan olur.




    • - Her toplumda bir korunmuşluk sağlanmalıdır. Bu korunma da toplumsal bir korunmadır.




    • - Toplumsal korunma, ondan toplumun oluştuğu yapıdır.




    • - Bazen toplumun bireyleri büyük düzeyde bir bilince sahip olurlar; bu yüzden de çoğu şey onları (atlayıp) geçemez.




    • - Bazen aileler bazı problemlere dikkatini vermiştir. Mutlaka problemleri kendilerinin çözmesi gerektiğini; çünkü caddeye, okula, fabrikaya ve her yere bir nesil salacağını bilir.




    • - Bazı kimselerin şikayet ettiği bir grup şeyden biri de aile reisinin aileye önem vermesinin kayboluşudur. Mali harcama açısından değil; ahlak ve terbiye vermek için ailede bulunma açısından.




    • - İşler zorlaştıkça ya da teknoloji dünyası kolaylaştıkça aile bağlarının çözülmesine ve birbirine kenetlenmesine etki artıyor.




    • - Teknoloji dünyasına ihtiyacımız vardır; ancak babanın bu ihtiyaç karşısında sorumluluğu da mutlaka kat kat artmalıdır.




    • - Aile reisinin üzerine düşen; ailesine gerçekten varlığını hissettirmektir, sadece manevi olarak var olduğunu değil.




    • - Ailenin imkanlarını genişletmek şerî açıdan müstehaptır (dinen sevdirilmiştir) ancak esas vazifen olan terbiye vermeyi (yetiştirmeyi) unutma.




    • - Terbiye durumunda aile reisinin uyguladığı bir otorite vardır; öyleyse mutlaka terbiye vermelisin.




    • - Babanın evlatlarına duyduğu özeni mutlaka Müminlerin Emîri’nden (O’na selâm olsun) öğrenmeliyiz.




    • - Baba, aile bireyleriyle bir araya gelip onlara sorup durumlarını öğrenirse ve bu durum (sürekli) var olursa o aile mubarek bir aile olacaktır. Toplum da onu yıkımdan koruyacak çok sayıda aile üretecektir.




    • - Ey babalar işte aileleriniz, işte evlatlarınız; sizinle yemeğin başında birlikte oturmaya, sizi görmeye ve sizden bir şeyler işitmeye son derece muhtaçlardır.




    • - Ey baba; senin deneyimlerin vardır, ondan daha büyüksün. Öyleyse topluma nasıl karışacağını evladına öğret.




    • - Ey baba, evladını takip et ve sor soruştur. Çünkü onu sorup soruşturmak o evladına bir korunmuşluk verir. Arkasında onu sorup soruşturan bir babanın, bir annenin olduğunu görür.




    • - Bazı çocukların, bazı kızların yitip gitmesinden; bir gerekçeyle ya da bir gerekçe olmaksızın bizi kasıp kavurmakta olan aile bağlarının çözülmesi (durumundan) hepimiz sorumluyuz.




    • - Ey baba mutlaka evladın ile oturup konuşmalısın. Mutlaka onu senin himayetin ve ilgin ile kuşatmalısın. Mutlaka evladını şefkatın ile, babacanlığın ile kuşatmalısın.




    • - Hepimiz evlatlar karşısında sorumluyuz; çünkü evlat babayı Rab olarak görür.




    • - Devletin ve sivil toplum örgütlerinin de üzerine düşen aileleri kasıp kavuran bu duruma müdahele etmek ve sorumluluk yüklenmektir.




    • - Ailenin aile reisinin gerçekten bulunmasına ihtiyacı vardır.




Hutbenin tümü için buraya tıklayabilirsiniz.
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: