Hatırasında bir bakış: Cemâziyelâhir ayının on üçüncü günü; vefâkârlık ve cömertlik kaynağı Hz.Ümmül Benîn (O’na selâm olsun) vefâtı hatırası…

Cemâziyelâhir ayının on üçüncü günündeyiz. Bu günde acı dolu bir hatıra yaşanmış; Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Allah’ın selâmı üzerine olsun) vefâ ve cömertlikle dopdolu muhterem validesi Hz.Ümmül Benîn (O’na selâm olsun) vefât etmiştir. Müminlerin Emîri (O’na selâm olsun) ile olan evlilik yaşantısında pek büyük bir rol oynayan bu muhterem hanımefendi; sadece evi ilgilendiren işlerde değil, verdiği muzzam terbiye ile de ölümsüzleşmiştir. Ehlibeyt (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) aşkı ile yanıp tutuşan kalbiyle evlatlarını sabır, kardeşlik ve hakka itaat üzere yetiştirirken aynı zamanda da; merhameti ve anaçlığı ile Hz. Fatıma Zehrâ’nın (Allah’ın selâmı üzerine olsun) öksüz kalan evlatlarının yürek yarasına merhem olmuştur.

Hz.Ümmül Benîn (O’na selâm olsun) pek faziletli, Ehlibeyt’in (Hepsine selâm olsun) hakkını tanıyan, fasih konuşan (uzdil), pek takvalı, dünyevî şeylerden göz çevirmiş, pek çok ibadet eden bir hanımefendi idi. Siyer yazan bazı yazarlar; Hz.Ümmül Benîn (O’na selâm olsun) hanımefendinin Hz.Zehrâ’nın (O’na selâm olsun) evlatlarına kendi öz evlatlarından daha fazla ilgi ve şefkat gösterdiğini, hatta ve hatta dört oğlunu – Hz.Abbas (O’na selâm olsun) ve kardeşleri - Hz.İmam Huseyn’in (O’na selâm olsun) yolunda çarpışıp Kerbelâ’da şehîd olmaları için onları teşvik ettiğini de yazmışlardır.

Allah-u Teâlâ’ya ibadet, itaat ve hüzünler ile dopdolu bir ömür artık sona gelmişti. Mübarek ömrüne neler sığmamıştı ki? Müminlerin Emîri (O’na selâm olsun) ile mubarek evlilik, hizmetiyle şereflenme ve mihrapta şehîd edilişi faciasının hüznü…Öz oğullarından daha çok sevdiği Hz.İmam Hasan, Hz.İmam Huseyn ve Hz.Zeyneb-i Kubra’nın (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) hizmetleri… Önce Hz.İmam Hasan-ı Muctebâ’nın (Allah’ın selâmı üzerine olsun) zehirletilip şehîd oluşu… Sonra da dört oğlunun dördünün birden Cennet Gençlerinin Efendisi Hz.İmam Huseyn (Allah’ın selâmı üzerine olsun) ile Kerbelâ’da şehîd edilişi… Hz.Zeyneb-i Kubra’nın (Allah’ın selâmı üzerine olsun) esaret kervanında yaşadığı ızdıraplar... Medîne-i Münevvere’de yas ile dolu günler... Artık kaçınılmaz son gelmiş; Ademoğulları’nın kaderi olan işin vuku bulma sırasıydı…

Bîrcendî “Vakâi-ul Eyyam” isimli kitabında, Seyyid Muhammed Bakır el-Karabağî “Kenz-ul Metâlib” isimli ktabında ve diğer kaynaklarında; bu acı dolu hatıranın Nebevî hicretin 64. Senesinin Cemâziyelâhir ayının on üçüncü gününde gerçekleştiği anlatılmıştır. “El-İhtiyarât” kitabında A’meş kanalıyla bir rivayette bu hatıranın tarihi ile ilgili olarak şöyle geçmiştir: ‘Cemâziyelâhir ayının on üçüncü gününde Hz.İmam Ali b. Huseyn’in (Hz.İmam Zeynelabidîn’in - O’na selâm olsun) huzuruna girdim. Cuma günüydü. Abbas’ın oğlu Fadl içeri girdi; hüzünlüydü, ağlıyordu. “Ninem Ümmül Benîn öldü” dedi…’

O pâk, seçkin, ihlaslı; Hz. Huseyn’in (Allah’ın selâmı üzerine olsun) faciası ile acılar yaşayan Hz.Zehrâ’nın (Allah’ın selâmı üzerine olsun) acılarına öz evlatlarını uğruna feda ederek ve O’nun adına matem düzenleyerek şereflenen vefâ timsali Hanımefendi’ye selâm olsun!

Ne mutlu O’nun izinden giden saliha müminelere!

Doğduğu günde, öldüğü günde ve Rabbi’nin izniyle diriltileceği günde Hz.Ümmül Benîn’e selâm olsun!
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: