Hatırasında bir bakış: Receb-i Şerîf ayının on beşinci günü, Hz.Zeyneb-i Kubra’nın (O’na selâm olsun) vefâtı yıldönümü

Receb-i Şerîf ayının on beşinci günü Haşimoğulları’nın Akîle’si (Hanımefendisi) Hz.Zeyneb-i Kubra’nın (O’na selâm olsun) şahadeti hatırası yıldönümüdür. Hz.Zeyneb-i Kubra (O’na selâm olsun) ilmin, marifetin ve vahyin yuvasında büyümüş; Nübüvvetin ve İmametin mektebinde yetişmiştir. Hâtem-ül Enbiyâ Hz.Muhammed (Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin), Vasîsi Hz. Ali b. Ebî Talib’in (Allah’ın selâmı üzerine olsun), Âlemlerin (İki Cihanın) Hanımlarının Seyyidesi Hz. Fatıma Zehrâ’nın ve Cennet Gençlerinin Efendileri Hz.İmam Hasan ile Hz.İmam Huseyn’in (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) kutlu ilimlerle, ulvî ahlakla ve mubarek yuvasından tarih boyuna tüm saliha müminelere örnek olacak bir şahsiyet olarak mezun olmuştur.

Hz.Zeyneb-i Kubra (Allah’ın selâmı üzerine olsun) tam bir iffet timsaliydi. Yahya el-Mazinî O’nunla ilgili olarak şu hadisi zikretmiştir: “Bir müddet Müminlerin Emîri’ne (O’na selâm olsun)Medîne-i Münevvere’de komşu olmuştum. Kızı Zeyneb’i yerleştirdiği eve komşuydum. Allah’a yemin olsun ki; ne bir gün O’nun bir karartısını gördüm ne de bir sesini işittim. Dedesi Resûlullah’ın (Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin) kabrinin ziyaretine çıkmak istediği zaman gece çıkardı. Çıktığı vakit sağında Hasan, solunda Huseyn ve önünde de Müminlerin Emîri olurdu. Kabr-i Şerîf’e yaklaştığı vakit de Müminlerin Emîri (O’na selâm olsun) önden gidip kandillerin ışığını kısardı. Bir kere Hasan bunun nedenini sordu, Müminlerin Emîri de ‘Herhangi bir kimsenin senin bacının karartısına bakmasından çekiniyorum’ diye buyurdu.” Hz. İmam Huseyn (O’na selâm olsun) de Hz.Zeyneb (O’na selâm olsun) O’nu ziyaret ettiği zaman saygı için ayağa kalkar ve O’nu kendi yerine oturturdu.”

Hz.Zeyneb-i Kubra, Annesi Sıddiyka-yı Kubra Hz.Fatıma Zehrâ’dan (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) sonra ibadette, teheccüdde (gece namazında) ve zikirde ikinci sırada gelirdi. Çok oruç tutar, çok gece namazı kılar; Allah-u Teâlâ’ya pek çok dau eder, gecelerinin çoğunu Kur’ân-i Kerîm tilaveti ve namazlar ile geçirirdi. Bunu yapmayı hayatının en çetin gecesi olan H.61 senesi Muharrem ayının on birinci gecesinde dahi bırakmamıştır. Fadıl en-Na’înî el-Burucerdî’den şöyle nakledilmiştir: “Huseyn (O’na selâm olsun) bacısı Zeyneb ile son kez vedalaştığında ona ‘Bacım; beni gecenin nafilesinde (gece namazında) unutma…’ dedi.”

Hz.Zeyneb-i Kubra (Allah’ın selâmı üzerine olsun) Kerbelâ olayının tüm facialarına baştan sona kadar şahit olmuştur. Ağabeyi Hz.İmam Huseyn, Haşimoğulları’nın Dolunayı Hz.Ebulfazl Abbas da dahil olmak üzere kardeşleri, evlatları, yeğenleri (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) gözlerinin önünde şehîd edilmiştir. Daha sonra da Kerbelâ’dan Kûfe’ye ve Şam’a kadar esir olarak götürülmüştür. Yaşanan tüm facialara ve musibetlere rağmen sabretmiş ve Hz.İmam Huseyn’in (O’na selâm olsun) hem hanım ve çocuklarına bakmış, hem de Hz.İmam Huseyn’in (O’na selâm olsun) devriminde dönüm noktası olacak roller oynamıştır.

Hz. Zeyneb-i Kubra (O’na selâm olsun) H.62 senesinde 15 Receb gününde – en sahih olan görüşe göre – Şam’da; Ağabeyi Şehitlerin Efendisi Hz.İmam Huseyn’in (Allah’ın selâmı üzerine olsun) musibetine duyduğu dert ve gamın sonucunda vefât etmiş ve Şam’ın Raviye adı verilen bir kazasında defnedilmiştir. Şu anda türbesi de oradadır. Ancak bununla beraber Hz.Zeyneb-i Kubra’nın (O’na selâm olsun) Mısır’da defnedildiğini belirten bir başka görüş de vardır; ancak bu görüş zayıftır. Mısır’da da bu nedenden ötürü Hz.Zeyneb (Allah’ın selâmı üzerine olsun) makamı vardır; halk bu makama sıkça gelir ve Yüce Allah’tan makamın sahibesinin hürmetine dualarını kabul etmesi için dua eder.
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: