El Kefil Ağı Özel, İstanbul
18 Kasım 2012 tarihine muvafık 3 Muharrem 1434 Pazar günü sabahı, I.Aşura Yıllık Konferansı faaliyetleri kapsamındaki ikinci araştırma oturumu başladı.
Kur’ân-ı Kerîm ayetlerinin tilaveti ile başlayan oturumda ilk çalışma, Konferansın bilimsel danışmanlığını yürüten Prof.Dr.Hüseyin Hatemi’ye aitti. Prof.Hatemi katılımcılarla paylaştığı araştırmasında; Ehlibeyt’in (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) islâm ümmeti ve insanlığın tümü için önemine ve bu hususta oynamış oldukları rolün önemini izah etti. İmam Huseyn’in (Aleyhisselâm) da Onlar’dan (yani Ehlibeyt’ten – Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) olduğunu ifade eden Prof.Hatemi bu yüzden “ İmam Huseyn’in Allah katındaki yerini tanımayanları, Allah-u Teâlâ’nın sorumlu tutacağını” söyledi. “Hz.Resululullah (Allah’ın Salât-u Selâmı O’nun ve Ehlibeyti’nin üzerine olsun) de dahil tüm Peygamberler, Adem’dendir; İmam Huseyn’i, O’nun (Aleyhisselâm) başına gelecekleri ve O’nun (Aleyhisselâm) Zibh-i Azîm (Büyük Kurban) olduğunu biliyorlardı” diyen Prof. Hatemi; konuyla ilgili birçok Kur’ân ayeti ve Hadis-i Şerîf’i delil olarak zikrederek bu önemli hakikati daha da sağlam bir zemine oturttu.
Konusuna devam eden Prof. Hatemi İmam Huseyn (Aleyhisselâm) ile Resulullah (Allah’ın Salât-u Selâmı O’nun ve Ehlibeyti’nin üzerine olsun) arasındaki ilişkinin önemine dikkat çekerek şunları söyledi:
“ Ehlibeyt (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) sevgisi ve velayetinden uzaklaşmak aslında Resulullah’tan uzaklaşmaktır, Resulullah’tan uzaklaşmak da Allah’tan uzaklaşmaktır. Hz.Resulullah’ın (Allah’ın en güzel Salât-u Selâmı üzerine olsun) şehadetinin ardından islam ümmetinin başına gelen sapmalar ve yoldan çıkmalar, İmam Huseyn Aleyhisselâm’ı mubarek Aşûrâ kıyamını gerçekleştirmek durumunda bıraktı. Ümmetin tümünün gidişatını düzenleyen de bu kıyam oldu. Böylece İmam Huseyn (Aleyhisselâm); Allah (Celle Celâluhû) ve Resulü’ne (Allah’ın Salât-u Selâmı O’nun ve Ehlibeyti’nin üzerine olsun) verdiği sözü yerine getirdi.
“Zibh-i Azim" olma ödevinin sevgi elçileri ve veliler içinden İmam Huseyn'e (Aleyhisselâm) verilmiş olmasından yanlış kıyaslarla yanlış sonuçlar çıkarmamaya da çok dikkat etmek gerekir.
Oniki İmam'ın ve "Seyyidetu Nisa'ul- Âlemin" olan Fâtıma'nın nurları Nur-i Muhammedi'dendir. (Nur âyeti) . Zibh-i Azim olma görevi hangi İmam'a verilse idi, o İmam da Huseyn'in (Aleyhisselâm)Âşûrâ günü verdiği eşsiz örneği verirdi. Esasen On ikinci İmam hariç bütün imamlar, şehid olarak irtihal etmişlerdir. Ne var ki, Huseyn'in Aşurası başkadır. İmam Hasan'ın Sevgili Kardeşi’ne (Allah’ın en güzel Salât-u Selâmı üzerlerine olsun) buyurduğu gibi:
Lâ yevmun ke- yevmuke! (Ben de şehid olacağım amma senin günün ,senin Âşuran gibi bir gün yoktur)
Âşurâ gününde 680 yılının 10 Ekim gününde, Huseyn'in "zibh-i azim" olduğu apaçık ortaya çıkmıştır. Herşeyden önce Huseyn bugün kendini kurban kılmış, bundan önce de sevdiklerinden Ebul-Fazl gibi Ali Ekber gibi, Kasım gibi, Ali Asgar Abdullah gibi nice değerli kurbanlar vermiştir. Huseyn (Aleyhisselâm) ve bu kurbanları, aynı zamanda bütün Âl-i Resul'ün (Allah’ın en güzel Salât-u Selâmı üzerlerine olsun) kurbanlarıdır. Bu manâda Seyyide Zeyneb (Aleyhesselâm) sevgili Huseyn'inin (Aleyhisselâm) başsız bedenine kapanırken üzerine, ellerine, yüzüne geçen kanları Allah'a arzederek, ellerini semaya açarak "Allah'ım bu kırbanı bizden kabul buyur!" demiştir.
"Zibh-i Azim"olan Huseyn'in sevgisi İmanın şartıdır. Tevella ve teberra, Allah'ın Sevgi elçilerini sevme ve onların düşmanlarının sevgisine gönlünde yer vermeme, Din'in füru'undan değil, usülündendir. Resul'i Ekrem ve Ehl-i Beyti'nin (Allah’ın Salât-u Selâmı O’nun ve Ehlibeyti’nin üzerine olsun) sevgisi olmadıkça kâmil iman olmaz.
Bu sebeple Seyyid-uş-Şüheda kendisi için değil yine bizim felah ve necatımız için bize şu vasiyetini iletmiştir:
- Dostlarım! Her cân su içtiyse bir ansın beni!/ Bir garibi, bir şehidi duysa bir yansın bana!
Huseyn'e, sevgili atı "Zulcenah" acı acı ağlamış ve ufka doğru koşarak bir daha da görülmemiştir.
Mü'min olan Huseyn'e ağlamaz mı?
Aşûrâ günün kadrini bilenlere ne mutlu! Allah bizi Dünya ve Âhiret'de Huseyn'den ayırmasın!”
Ardından ikinci konuşmacı olarak sözü alan Pervin Ahmedinejad Hanım yaptığı çalışmayı katılımcılara aktardı. Huseynî Devrim’in eklemini oluşturabilecek yerlerden ve istasyonlarına değindiği çalışmasında ,Hz.Zeyneb Hanımefendi’nin (Aleyhesselâm);İmam Huseyn’in,dostlarının ve Ehlibeyti’nin (Allah’ın selâmı hepsinin üzerine olsun) şehit olmalarının ardından sonra, Kardeşi’nin (Aleyhisselâm) başlatmış ve sürdürmüş olduğu hareketi tamamlamasındaki rolünün üzerinde durdu.
Ardından Irak’tan gelen Mukaddes Hz.Ali Türbesi (Bir diğer adıyla Aleviyye Türbesi) Genel Sekreteri Şeyh Ziyauddin Zeynuddin yaptığı çalışmayı katılımcılarla paylaştı. Çalışmasında “ Genel İslami çerçevede kadın ile erkek farklarının neler olduğu”ndan bahseden Şeyh Zeynuddin konuyla ilgili olarak; kadın ile erkek arasındaki farklılığın anlaşılması için 3 ana veri kaynağından elde edilen bilgilerle belirlendiğini söyleyip bu ana kaynakları şöyle sıraladı:
1- Kadın ve erkeğe İslami perspektiften bakış
2- Erkek ve kadının İslami yaklaşım çerçevesinde çalışma hayatını sürdürmesini sağlayan İslami hükümler
3- Erkek ve kadının üzere yaratılmış olduğu fıtrat
Ardından Şeyh Zeynuddin: “Tüm kadınların ev içi ve dışındaki davranışlarında, Hz.Fatıma Zehra (Aleyhesselâm) ve Hz.Zeyneb’in (Aleyhesselâm) kişiliklerinden kendilerine örnekler almalılarıdır” diyerek konuşmasını tamamladı.
I.Aşura Yıllık Konferansı Organizasyon Komitesi, yaptığı beyanatta bu organizasyonu yapmalarının sebebinin İmam Huseyn (Aleyhisselâm) ile ilgili hareketin, hayatın her yönüne hitap etmesi olduğunu söyledi. Komite Huseynî Hareket’in böyle oluşunun sebebinin; islami fikir ve düşüncenin her alanını kapsaması olduğunu söyledi. (El-islamu Muhammediyyul vucûd, Huseyniyyul bekâ / İslam Muhammed ile varolmuş, Huseyn ile kalıcılaşmıştır) noktasından yola çıkarak, Seyyiduş-Şühedâ’nın (Şehitlerin Efendisi) İmam Huseyn’in (Aleyhisselâm) Taff Vakıa’sındaki kıyamı gerçekleştirmek suretiyle oynadığı rolün ne denli yüce olduğunu tanıtıp bilinçlendirmenin gerekli olduğuna dikkat çeken komite, yaptığı açıklamada; İmam Huseyn’in (Aleyhisselâm) bozuk gidişatı düzeltmeye ve ıslaha çağıran bir davetçi olduğunu topluma yansıtmak için, modern bilimsel ve akademik üsluba uygun olarak katılımcılarla paylaşılacak ve üzerinde tartışılacak araştırmalardan oluşan bu Konferansın düzenlendiğini aktardı.
Konuşmacı ve katılımcılar; bilinçli bir biçimde yapılmış,ilmi,akla ve Muhammedi risaleye (İslam’a) uygun bir şekilde düzenlenmiş böylesi programların yapılmasının zaruri olduğunu ifade ettiler. Böylesi programların, İmam Huseyn’i (Aleyhisselâm) anmak için düzenlenen törenlerde sıklıkla üzerinde durulan duygusal boyutunu tamamladığını beyan eden konuşmacı ve katılımcılar; bu tip akademik düzeydeki organizasyonların, güzel, iyi ve faydalı olduğuna dikkat çekerek, İmam Huseyn’in (Aleyhisselâm), uğruna nefsini ve sevdiği ne varsa feda ettiği ulvi ilkelere, böylesi organizasyonların hayat kattığını ifade ettiler.
I.Aşûra Yıllık Konferansı birçok faaliyetten oluşmakta olup bu faaliyetlerin ilki 2 muharrem sabahı gerçekleşen açılış töreni ile başlayan ve 2 gün sürecek olan organizasyondur. Irak Mukaddes Mekanlar Genel Sekreterlikleri tarafından, Türkiye’deki Alulbeyt (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) Müessesesi’nin katkılarıyla düzenlenecek olan organizasyon çerçevesinde; ilim havzasına ve üniversitelere yönelik olan birçok çalışma, araştırma ve makale katılımcılarla paylaşılarak tartışılacaktır. Ardından yine aynı organizasyonun bir parçası olarak, Irak Mukaddes Türbeleri’ni (Hz.Ali,Hz.Huseyn,Hz.Kazımeyn ve Hz.Abbas –Allah’ın selâmı üzerlerine olsun – Türbeleri) anlatan, Mukaddes Türbelerin sancaklarının bulunduğu ve Ehlibeyt’i (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun), bilhassa da Aşûrâ Olayı’nı birçok dilde bulunan yazılı ve görsel yayınlarla anlatan Aşûrâ Çadırı” kurulacak. Konferans çerçevesinde gerçekleştirilen faaliyetlerin en önemli adımlarından biri olarak sayılacak bu organizasyon; 6 muharrem 1434 tarihinde kurulacak ve muharrem ayının 10.günü olan Aşûrâ Günü’nün sonuna kadar sürecek.