Etnik ve dini çeşitliliğe sahne olan I.Aşura Yıllık Konferansı çerçevesindeki ilk öğleden sonra oturumu sona erdi.

El Kefil Ağı Özel, İstanbul
18 Kasım 2012’ye muvafık 3 Muharrem 1434 günü, I.Aşura Yıllık Konferansı ikinci gün faaliyetleri kapsamındaki “I. (Öğle) Akademik ve Edebi Araştırmalar Oturumu” sona erdi.
İstanbul – Eminönü’nde bulunan Sepetçiler Kasrı’nın salonunda düzenlenen oturuma; Mukaddes Kazımıyye ve Abbasiyye (Hz.Abbas) Türbeleri’nin Genel Sekreterleri, Mukaddes Hz.Huseyn Türbesi’nin Genel Sekreteri’nin Vekili, Mukaddes Türbelerde bölüm başkanlığı ve medya sorumlusu olarak görev yapan Türbe mensupları ile dini ve akademik şahsiyetlerin yanı sıra, farklı inançlara mensup çok sayıda konuk katıldı.
Oturum boyunca yerli ve Iraklı üç konuk çalışmalarını sergiledi ve sorulan soruları yanıtladı. İlk çalışma Alevi-İslam Din Hizmetleri Vakfı Başkanı Ali Yüce’ye aitti. Çalışmalarında Resulullah’ın (Allah’ın en güzel salât-u selâmı O’nun ve Ehlibeyti’nin üzerine olsun) şahadetinin ardından ümmetin içine düştüğü halden ve sonrasında cahiliye adet ve örflerine dönülerek nasıl fitnelere düşüldüğüne değine işaret ederek İmam Huseyn’in (Aleyhisselâm) ayaklanmasının tam da bu yüzden gerçekleştiğini ifade etti. İmam Huseyn’in (Aleyhisselâm) Allah’ın nuru olduğunu söyleyen Yüce, O’nun (Aleyhisselâm) Allah (Azze ve Celle) için ayaklandığını ve böylece dedesi Muhammed Mustafa’nın (Allah’ın en güzel salât-u selâmı O’nun ve Ehlibeyti’nin üzerine olsun) ümmetini kurtardığını ifade etti. İmam Huseyn’in (Aleyhisselâm) insanlığı cehaletin karanlığından kurtardığını kaydeden Yüce, insan ve insanlığın O’nun (Aleyhisselâm) kendini feda etmesiyle geri döndüğünü ve insanlığın da O’na (Aleyhisselâm) muhtaç olduğunu, çünkü insaniyetin O’nunla (Aleyhisselâm) bütünleşik olduğunu ifade etti.
Ardından ikinci konuşmacı Prof. Dr. Ahmet Suphi Fırat “İslam Edebiyatı’nda Maktel” isimli çalışmasını sundu. “Maktel” kelimesinin sözlük ve terimsel anlamlarını aktararak İslam düşünür ve edebiyatçılarının İslam edebiyatı dünyasına Maktel ismini Müslümanların hayatına girmesini sağlayıp “Ehabbellah men ehabbe Huseynâ/ Hüseyn’imi seveni Allah sever” Hadis-i Şerîfi’nin bizlere ne kadar önemli olduğunu beyan ettiği İmam Hüseyn’in (Aleyhisselâm) sevgisinin, Müslümanların ruhunun derinliklerine yerleştirerek kökenlerine doğru inmelerine nasıl vesile olduklarını aktardı. Ardından Maktel-i Huseyn’in sadece islam uygarlıklarında değil başka birçok uygarlıkta bulunduğunu ifade eden Fırat; bu hususta delil olarak, eski dönemlerden günümüze kadar süreçte Maktel-i Huseyn’in bulunduğu ya da Maktel-i Huseyn’e değinilen birçok kaynak adı zikretti.
Oturumun üçüncü ve son araştırmacısı Irak’tan gelen Kûfe Üniversitesi Temel Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Yard.Doç.Dr. Abdulilah Abdulwehhab El-Ardawî, “Necef ilim havzası âlimleri’nin İmam Huseyn Aleyhisselâm’a dair şiirleri – Örneğin Şeyh Muhammed Huseyn Kâşif-el-Ğitâ (Kuddise Sirruh)” isimli araştırmasını katılımcılarla paylaştı. Çalışmasında Şeyh Muhammed Huseyn Kâşif-el-Ğitâ tarafından İmam Huseyn (Aleyhisselâm) için ağıt olarak yazılmış şiirlere ve İmam Huseyn Aleyhisselâm ve Ehlibeyti (Allah’ın en güzel selâmı üzerlerine olsun) hakkında yazılan uzun kasidelerin nazımlarına vurgu yapan Yard. Doç.Dr. Ardawî, on dördüncü hicri yüzyıldaki İmam Huseyn Aleyhisselâm şairlerinin isimlerinin teker teker zikredildiği listeyi okudu.
Çalışmasını madde madde ayırarak aktaran Yard. Doç. Dr. Ardawî, giriş bölümünün ardından; Taff Vakıası (Kerbela Olayı) ve bu vakıada cereyan eden hadise ve musibetler hakkında yazılmış ağıt şiirleri ihtiva eden bu maddeleri, Taff Vakıası’nda gerçekleşen hadise ve musibetlerin kronolojik sırasına göre ayırdı. Ardawî çalışmasının sonunda vardığı sonuçları irdeledi ve araştırmasında alıntı yapmış olduğu kaynakları teker teker zikretti.
I.Aşûra Yıllık Konferansı birçok faaliyetten oluşmakta olup bu faaliyetlerin ilki 2 muharrem sabahı gerçekleşen açılış töreni ile başlayan ve 2 gün sürecek olan organizasyondur. Organizasyon çerçevesinde; ilim havzasına ve üniversitelere yönelik olan birçok çalışma, araştırma ve makale katılımcılarla paylaşılarak tartışılacaktır. Ardından yine, Konferans faaliyetlerinin bir parçası olarak; Irak Mukaddes Türbeleri’ni (Hz.Ali,Hz.Huseyn,Hz.Kazımeyn ve Hz.Abbas –Allah’ın selâmı üzerlerine olsun – Türbeleri) anlatan, Mukaddes Türbelerin sancaklarının bulunduğu ve Ehlibeyt’i (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun), bilhassa da Aşûrâ Olayı’nı birçok dilde bulunan yazılı ve görsel yayınlarla anlatan Aşûrâ Çadırı” kurularak halka açılacak. Söz konusu faaliyetlerin en önemli adımlarından biri olarak sayılacak olan bu organizasyon; 6 muharrem 1434 tarihinde kurulacak ve muharrem ayının 10.günü olan Aşûrâ Günü’nün sonuna kadar sürecek.
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: