İstanbul’da kurulan Aşûrâ Çadırı ziyaretçilerin izdihama sebep olan yoğun ilgisi ve Irak Mukaddes Türbeleri’nin çalışmaları hakkında söylenenler…

El Kefil Ağı Özel, İstanbul
Irak Mukaddes Mekanlar (Hz.Ali,Hz.Huseyn,Hz. İmam Kâzım ve Hz.İmam Cevâd ile Hz.Ebulfazl Abbas – Allah’ın en güzel salât-u selâmı onlara ve pâk Ehlibeyt’e olsun – Türbeleri) yönetimleri ve Âlulbeyt (Allah’ın en güzel salât-u selâmı üzerlerine olsun) Müessesi’nin katkılarıyla, geçen senenin ardından bu sene ikincisi kurulan Aşûrâ Çadırı; yoğun ilgi gördü ve bu sene de İmam Huseyn’in (Aleyhisselâm) batılı darmadağın eden sedasını dünyanın dört bir yanında bulunan özgürlük âşıklarına ulaştırarak bir kez daha başarılı oldu.
Bu sene İstanbul’un ortasında Eyüp’te Feshane’nin bahçesine kurulan Aşûrâ Çadırı; Ehlibeyt’in (Allah’ın en güzel salât-u selâmı üzerlerine olsun) ilke ve öğretilerine susamış Müslüman Türk halkı tarafından yoğun ilgi gördü. Ziyaretçiler Aşûrâ Çadırının içinde; batının anlamsız gürültü yığını ve bozguncu akımlarından bir an olsun uzaklaşıp ortamdaki Aşûrâ ve Mukaddes mekanlar rüzgarı vesilesiyle birazcık olsun Huseynî maneviyat ikliminin havasını soluma fırsatı buldular. Çadır içinde, İmam Huseyn’in (Aleyhisselâm) adı içtenlikle anılır anılmaz; gönüller coşuyor ve gözler onun isminin haşmetiyle – tabiri caizse – büyülenmişçesine bir başka bakıyordu… İmam Huseyn (Aleyhisselâm) Allah’ın sırlarından bir sırdı ne de olsa. O’nun (Aleyhisselâm) hakkında “ O’nu hiçbir mümin ağlamadan anmaz” dememiş miydi zaten; Allah’ın paspâk ettiği ve Onların nurları vesilesiyle kullarını günahtan pâkladığı Ehlibeyt?(Allah’ın en güzel salât-u selâmı üzerlerine olsun)... Ve Aşûrâ Çadırı’nın içinde gördüğümüz şey, işte tam olarak buydu...
Konuklara dağıtılan yayınlar, broşürler, hediyeler ve manevi değeri yüksek armağanlar (Mukaddes mekanların bereketine haiz özel nesneler) yoğun ilgi gördü. Sergiye katılanların amacı Ehlibeyt (Allah’ın en güzel salât-u selâmı üzerlerine olsun) ile bağı bulunan her şeyin bereketlerinden yararlanmaktı. Konukların kimisi yayınlara bakıyor, kimisi niyabet yoluyla ziyarete adını kaydediyor ve kimileri de; Pâk Kubbelerin sancaklarının bulunduğu camekânların başında durup Kubbe sahiplerinin insanlığa sunmuş olduğu en ulvi armağanları anıyordu. Çadır içerisinde, buna benzer ya da farklı birçok güzellik daha yaşandı. Çadırın özellikle ziyaretçiyi Mukaddes mekanların içerisinde bulunuyormuş hissi verilmek için dikkatle tasarlanmış olması da ayrı bir tat kattı ve nitekim ziyaretçilerin çoğunun da bu Türbenin içindeymiş hissini yaşadığı açıkça belli oluyordu. Kimi gözyaşlarıyla anlatmaya çalışıyordu duygularını, kimi çadırda tarifini yapamadığı bir çekicilik bulunduğunu ve çadırdan çıkmak istemediğini söylüyordu, kimi de birkaç gün boyunca tekrar tekrar gidip geliyordu çadıra…
Öte yandan, İstanbul’da düzenlenen Aşûrâ Konferansı ve Aşûrâ Çadırı sergisi bu sene; yerli basının daha önceki senelerde görülmemiş ilgisiyle karşılaştı. Yerli – yabancı televizyon kanalları, mahalli basın, yerli (yazılı) basın ve elektronik basın organları; her geçen sene tekrarlanıp gitgide daha da gelişen bu çok ciddi Aşûrâ faaliyetlerini kitlelere duyurmakta etkili rol oynadı. Böylece İmam Huseyn’in (Aleyhisselâm) mesajları, dünyanın dört bir yanına özgür ve profesyonel bir çalışma aracılığıyla iletilmiş oldu. Basının büyük önem vererek duyurduğu bu çalışmalar halk tarafından da yoğun ilgi gördü ve tavsiye üzere duyup gelen konukların sayısı da azımsanmayacak ölçüdeydi.
I.Aşûrâ Yıllık Konferansı ve “Aşûrâ Çadırı” sergisi hakkında ziyaretçilerimize biraz bilgi verelim. I.Aşûrâ Konferansı, Aşûrâ hakkında araştırma, akademik çalışma ve ilim havzaları çalışmalarının katılımcılara sunulduğu 2 günlük bir konferans olup konusunda uzman birçok ismi bir araya getirmiş ve Türkiye’de bir ilki gerçekleştirmiştir. “Aşûrâ Çadırı” sergisi ise Irak’taki Mukaddes Türbelerin gerçekleştirmiş olduğu çalışmaların ve yapıtların sunulduğu, özel sergi olup 5 gün sürecektir. Her iki organizasyon da Irak Mukaddes Mekanlar Genel sekreterlikleri ve Âlulbeyt (Allah’ın en güzel salât-u selâmı üzerlerine olsun) Müessesesi Türkiye şubesi ile ortaklaşa bir şekilde yapılmış olup dil,din ve ırk ayrımı gözetmeden insan olan herkes muhatap alınmış ve Ehlibeyt’in (Allah’ın en güzel salât- u selâmı üzerlerine olsun) hidayet önderleri ile, hususen de İmam Huseyn’in (Aleyhisselâm) davası ile tanıştırmak amacıyla yapılmıştır.Anlatımları Irak Mukaddes Türbeleri’nde bizzat görev yapan görevliler tarafından gerçekleştirilen sergi boyunca, ziyaretçilere; Mukaddes mekanları,Ehlibeyt’i (Allah’ın en güzel salât-u selâmı üzerlerine olsun) ve Aşûrâ’yı anlatan çeşitli yazılı,görsel ve elektronik materyaller hediye edildi.