Hz. İmam Huseyn’in ve Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) Mukaddes Ziyaretgâhları’nın arasında en uzun Hz. Rukayye (Allah’ın selâmı üzerine olsun) sofrası kuruldu (Foto Haber)

Huseynî hüzün sahnesinin perdeleri pek çoktur. Yaşanan trajediler o kadar yoğun ve acı o kadar çoktur ki; kişi yürekleri kan ağlatan bu perdelerin hangi birinde duracağını şaşırır. Bu hüzün içinde biraz olsun insanlık kalan herkesi çepeçevre saran bir hüzündür. Dini, ırkı ya da rengi ne olursa olsun; bir insan Taff Vakıası’nda (Kerbelâ Olayı’nda) yaşanan hakikatleri duyup işittikten sonra içini derin bir üzüntü kaplar. Hele hele bunları bildikten sonra anlatılanlara, yaşananlara kayıtsız kalan ve biraz olsun hüzünlenmeyen kimseleri görürse ‘Kalbin taştan mı senin? Nasıl bunları duyup hiçbir şey olmamış gibi davranabiliyorsun?!’ diye sormadan edemez.

Hz.Rukayye (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun)

İşte o herkesi saran hüzün perdelerinden biri de Hz.İmam Huseyn’in minik kızı Hz.Rukayye’nin (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) yaşadığı yürek parçalayan musibetlerdir.

Evet, Taff Vakıası’nın ölümsüz safhalarından biri de; İslam kılığına bürünmüş küfrün, Emevî diktasının eliyle işlenen başka bir facianın hatırasını idrak ediyoruz: Zira bunun gibi bir 5 Safer gününde; Babası Hz.İmam Huseyn’in mini kızı Hz. Rukayye (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) şehide olmuştur.

Rivayetler Hz. Rukayye’nin (Allah'ın selâmı üzerine olsun) şahadetini şöyle anlatıyor: Ehlibeyt (Allah'ın selâmı hepsine olsun) hanedânından sağ kalanlar esir edilip Şam’a getirilmelerinin ardından Şam harabelerinde bir süre tutuldular. Harabelerde kalındığı sırada Hz. Rukayye (Allah'ın selâmı üzerine olsun) uykusunda Hz. Huseyn’i (Allah'ın selâmı üzerine olsun) gördü. Uykusundan uyanınca şöyle dedi: “Babam Huseyn nerde? Ben onu uykuda çok tedirgin olmuş gördüm.” Kadınlar bunu duyunca ağlamaya başladı. Çocuklar da onlarla ağlamaya başlayınca ağlayış sesleri yükseldi. Melun Yezîd bunu duyduğunda uykusundan uyandı ve “Ne oluyor?” diye sordu.



Etrafındakiler de olanı biteni araştırıp ona bildirdiler. O da başı Hz. Rukayye’ye (Allah'ın selâmı üzerine olsun) götürmelerini emretti. Onlar da mubarek başı alıp O’nun kucağına attılar. O “Bu ne?” diye sordu. “Babanın başı” dediler. Yüksek sesle feryat etti, ağladı, inledi, içini çekti ve pâk canı bedeninden ayrılıp Yüce Rabbi’nin katına yükseldi. Şehîd olduğu yerde yani Şam harabelerine defn edildi.



Bazı rivayetler şehîd olduğu sırada yaşının üç, bazısı dört, bazısı da daha büyük olduğunu söylemektedir. “Mealiyyus-Simtayn” kitabının yazarı Haşimoğulları’na mensup olup Hz. Huseyn’in (O'na selâm olsun) katlinden sonra şehîd olan ilk kişinin kızı Hz. Rukayye (Allah'ın selâmı üzerine olsun) olduğunu söylemiştir.

Kabr-i Şerîfi Şam’daki Emevî mescidinin yaklaşık 100 m uzağında Firdevs Kapısı’nda yer almaktadır. Bu kapı Şam’ın birçok kapısı arasında meşhur olan bir kapıdır ve çok eskidir.

En Uzun Sofra…

Bu acı dolu münasebeti anmak için 5 Safer 1440 ( 4 Ekim 2019) Cuma akşamı özel bir program düzenlendi. “Hz.Rukayye (O’na selâm olsun) adına En Uzun Sofra” adındaki program bu program; Hz. Rukayye’nin (O’na selâm olsun) hatırasını yaşatma, yapılan ikramın sevabını Hz.Rukayye’nin (O’na selâm olsun) ruhuna hediye etme ve Hz.Rukayye’nin (O’na selâm olsun) şefaati vesilesiyle Allah-u Teâlâ’nın duaları kabul etmesi, ihtiyaçları karşılaması ve dilekleri gerçekleştirmesi için düzenleniyor. Hz.Rukayye (O’na selâm olsun) Hizmetkârları Forumu tarafından düzenlenen program artık Mukaddes Kerbelâ’da geleneksel olarak katılıma sahne olan etkinliklerden biri haline gelmiş durumda.

Kur’ân-i Kerîm tilaveti ile başlayan programda ardından Hz.Rukayye’nin (Allah’ın selâmı üzerine olsun) Ziyaret Duası okundu. Ardından halk şiiri, mersiyeler ve Hz. Rukayye’nin (O’na selâm olsun) şahadeti faciasının derinliğini canlandıran bir tiyatro gösterisi yapıldı. Akabinde ikramlara başlandı. Allah-u Teâlâ’dan dertlerinin, ihtiyaçlarının Hz.Rukayye’nin (O’na selâm olsun) şefaati vesilesiyle karşılanmasını isteyen Ehlibeyt (Hepsine selâm olsun) dostlarının ve özellikle de özellikle hanımlar ile çocukların yoğun ilgi gösterdiği programda birtakım semboller de yer aldı. Mesela serilen sofranın rengi özellikle yeşil olarak seçildi ve ikramların yanı sıra birtakım suni dikenler de sofrada yer aldı. Bu dikenler; Hz. Rukayye’nin (O’na selâm olsun) Aşûra gününde zalimlerden kaçarken ayağına batan dikenleri sembolize ediyor ve yaşadığı musibetlere atıfta bulunuyor. Sofrada ayrıca Hz.Rukayye’nin (Allah’ın selâmı üzerine olsun) yetim kaldıktan sonra esir edildiği o ilk zifiri geceye atıfta bulunan kandiller ve mumlar da yer alıyor. Bazı Ehlibeyt (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) dostları da Hz.Rukayye (Allah’ın selâmı üzerine olsun) adına kurulan bu sofranın sevabına ortak olmak için kendileri ikram yemekleri ve içecekler dağıttı.
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: