Yüce Dini Merceiyet: “Yönetimi elinde tutan siyasi güçlerin önünde vatandaşların taleplerini karşılamaları için eşi benzeri olmayan bir fırsat vardır…”

Yüce Dini Merceiyet yönetimi elinde tutan siyasi güçlerin önünde vatandaşların taleplerini karşılamaları için eşi benzeri olmayan bir fırsatın yer aldığını söyledi. Yüce Dini Merceiyet ayrıca üzerinde anlaşılacak bir yol haritasına göre belirli bir süre zarfında uygulanacak olan bu plan ile uzun süredir devam eden yolsuzluk, menfur kota sistemi (inanç ya da etnik kökenli kota) ve sosyal adaletin kayboluşu (sorunlarına) dur denilebileceğini belirtti. Bu alanda daha fazla oyalayıp ertelemenin caiz olmadığı uyarısında bulunan Yüce Dini Merceiyet; bunu yapmanın memleketi saracak büyük tehlikelere neden olacağını söyledi.

Yüce Dini Merceiyet temsilcisi Şeyh Abdulmehdî Kerbelâî (İzzeti daim olsun) tarafından 10 Rebîülevvel 1441 (8 Kasım 2019) Cuma günü Hz.İmam Huseyn’in (Allah’ın selâmı üzerine olsun) Mukaddes Ziyaretgâhı’nda kıldırılan Cuma namazının ikinci hutbesinde şunlar yer aldı:

“Kardeşlerim, bacılarım…. Sizlere Seyyid Sistanî’nin (Gölgesi daim olsun) Necef-i Eşref bürosundan bize gelen metni okuyacağız:”

“Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın ismi ile.”

“Islah (reform) talep eden halk gösterileri birçok yerde devam etmektedir. Bu gösterilerde Iraklıların övülen hasletlerini ve sahip oldukları cesareti, özgeciliği, sabrı, sebatı, dayanışmayı ve birbirlerine karşı merhamet göstermelerini ifade eden birçok güzel portre ortaya çıkmıştır. Bugün kırk gün önce başlayan ilk ıslah hareketinde kanlarına bulanan o sevdiklerimizi anıyor, pâk ruhlarına Yüce Allah’tan merhamet diliyor, onların katillerinden hesap sorulmasını talep ettiğimizi yineliyor, onların ailelerine tesliyet arz ediyor ve yaralılara acil şifa ve afiyet bulmaları için dua ediyoruz.”

“Birkaç noktaya işaret etmek arzusundayız:”

“İlk nokta: Yönetimi elinde tutan siyasi güçlerin önünde vatandaşların taleplerini karşılamaları için eşi benzeri olmayan bir fırsat vardır. Üzerinde anlaşılacak bir yol haritasına göre ve belirli bir süre zarfında uygulanacak olan bu plan yoluyla; uzun süredir devam eden yolsuzluk, menfur kota sistemi (inanç ya da etnik kökenli kota) ve sosyal adaletin kayboluşu (sorunlarına) dur denilebilecektir. Bu alanda daha fazla oyalayıp ertelemek caiz değildir; bunu yapmak da memleketi saracak büyük tehlikelere neden olacaktır.”

“İkinci nokta: Muhtelif biçimleriyle beraber protestoların barışçıl olarak kalmasını korumak büyük önem taşır. Bunda da sorumluluğun büyük kısmı güvenlik güçlerine aittir. Barışçıl bir biçimde protesto eden protestoculara karşı şiddeti ve özellikle de orantısız şiddeti kullanmaktan kaçınmalılardır; zira bunun hiçbir bahanesi olmadığı gibi vahim akıbetlere de yol açar.”

“Protestoculara katılanların çoğunluğunun protestonun barışçıllığını korudukları ve güvenlik güçlerine, kamu malına ya da hususi kişi ya da taraflara ait mal varlıklarına saldırmaktan kaçındıkları dikkatleri çekmiştir. Öyleyse geri kalan azınlığa da bunu yapmamaları için yön verilmesi gerekir ki protesto sahnesi her türlü şaibeden temiz, saf kalabilsin.”

“Üçüncü nokta: Barışçıl bir biçimde protesto etmek; baliğ (yetişkin), kamil (aklı eksik olmayan) her Iraklının hakkıdır. Bunun aracılığıyla görüşünü belirtir ve hakkını talep eder. Öyleyse protestoya katılan kimseler olsun ya da protestoya katılmayan kimseler olsun; kimse kendi görüşünü başkasına dayatamaz. Aksine her birinin diğerinin görüşüne saygı duyması ve yaptığı seçim için (başkasını) mazur görmesi gerekir.”

“Dördüncü nokta: Bazı iç ve dış taraflar ve cihetler vardır; bunlar geçtiğimiz on yıllarda Iraklıların başına gelen aşırı eziyette bariz rol oynamışlardır. Bunların yüzünden Iraklılar işkencelere ve baskılara maruz kalmıştır. Bugün bunlar halihazırda devam eden protesto hareketini kendi hedeflerini gerçekleştirmek için kullanıp suistimal etmeye çalışmaktadırlar. Öyleyse protestoya katılanların ve başkalarının; o tarafların ve cihetlerin kalabalığa nüfuz edebilmesini ve reform hareketinin gidişatını değiştirmelerini sağlayacak herhangi bir suistimale açık boşluğa karşı büyük teyakkuzda olsunlar.”

“Beşinci nokta: Silahli kuvvetlerde bulunan, DAİŞ (DEAŞ,IŞİD) terörüne karşı hem Irak’ı, hem halkını hem de mukaddes değerlerini savunmak için onlara katılan ve özellikle de sınırlarımızı ve hassas mevkileri koruyan aziz sevdiklerimize karşı çok şey borçluyuz. Öyleyse onlara borçlu olduğumuzu unutmamalıyız. Onlara onların yaptığı büyük fedakârlığı küçümseyen herhangi bir sözü işittirmemiz caiz değildir. Hatta eğer bugün teröristlerin eziyetinden uzak, barışçıl protestolar ve direniş yapmak mümkün olduysa bu o kahramanların sayesinde olmuştur. O yüzden onlara her türlü saygı gösterilmelidir.”

“Allah’ım günahlarımızı ve kötülüklerimizi bağışla, bizleri zamanın şerri ve düşmanların tuzaklarından koru, senin sapasağlam yolun ve sırât-ı mustakîm’ine doğru hidayet eyle! Şüphesiz O pek yakındır ve dualara icabet edendir! Ve Dualarımızın sonu ‘Âlemlerin Rabbi’ne hamdolsun’dur. Allah’ın salât ve selâmı Hz. Muhammed’e ve O’nun pek Pâk, pek Güzel (kokulu) Hanedânı’na (Ehlibeyti’ne) olsun!”
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: