Bahr-ul Ulum Hayır Kurumu İşbirliği ile: Mukaddes Türbe tarafından düzenlenen I. Uluslararası “Şeyh Muhammed Rızâ Muzaffer’in (Allah O’na rahmet eylesin) düşüncesinde yenilik” Konferansı başladı.

24 Mart 2016 (14 Cemâziyelâhir 1437) Perşembe günü sabahı, Mukaddes Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi’nin Bahr-ul Ulum Hayır Kurumu işbirliği ile düzenlediği I. Uluslararası “Şeyh Muhammed Rızâ Muzaffer’in (Allah ruhunu takdis eylesin) düşüncesinde yenilikçilik” Konferansı başladı. Bu yılki sloganı “İlim havzası, yenilikçiliğin öncüsü” olan organizasyon merhum Şeyh Muhammed Rıza Muzaffer’in yenilikçi yönünü ön plana çıkarmak ve merhum Şeyh’in hem İslam’ın, hem de ilim havzasının sahasını zenginleştirdiği ilmi ve düşünsel izlere ışık tutmayı hedefliyor. Bahr-ul Ulûm Kurumu’nun konferans salonunda düzenlenen organizasyonun açılış töreninde hem Irak’tan hem de Dünya’nın farklı ülkelerinden çok sayıda havza alimi, din adamı ve entellektüel hazır bulundu.

Açılış töreninde konuşma yapanlardan biri de Irak Şii Vakfı Başkanı Seyyid Âlâ Musawî idi. Seyyid Musawî “Bu büyük alimin hayatında iki husus dikkat çekicidir. İlki: İşinde de yenilik ve reform projesinde de sahip olduğu yüksek seviyedeki ihlâstır (samimiyettir)…”

“Reform ve yenilik iddiası taşıyanların bu iddialarının doğruluğunu; ihlasından, hedef uğruna fedakarlığından ve kişisel itibarını terk edişinden ölçebiliriz” dedi. Seyyid Musawî’nin konuşmasının devamı için tıklayınız.

Törende Mukaddes Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi Şerî Mütevellîsi Seyyid Ahmed Safî (İzzeti daim olsun) de bir konuşma yaptı. Seyyid Safî “Alimlerimizin ve düşünürlerimizin izinden gitmek sadece hayatlarından sonrası ile kısıtlı kalmamalı; aksine onlar hayatta iken izlerini takip etmeliyiz” dedi.

Seyyid Safî’nin konuşması için tıklayınız.

Konferansın ilk gününde iki oturum düzenlendi. Oturumlarda organizasyon komitesinin belirlediği üzere Şeyh el-Muzaffer’in (Allah ruhunu takdis eylesin) hayatı farklı eksenler üzerinden ele alınıyor. İlk eksen merhum Şeyh’in hayatını, şahsiyetini, havza ve akademik yönünü, fıkıh külliyesini kurmasını, yolculuklarını ve ziyaretlerinin üzerinde duruyor.

İkinci eksen ise merhum Şeyh’in dini ve düşünce boyutunu; fıkıh, usul ve mantık ilimlerindeki teorilerini, ilim havzalarındaki müfredatın gelişimindeki rolünü ve akaidi, tarihi meselelerdeki teorilerini işliyor.

Üçüncü eksen ise Şeyh’in siyaset ve toplumsal boyutunu, yaşadığı dönemdeki akımlara karşı mücadelesini, ulema cemaati olarak bilinen grup ile ilişkisini, faaliyetlerini ve o dönemde başta olan siyasi örgütler ve partilere karşı duruşunu ele alıyor.
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: